Geçen yaz başlayan satış yapma sevdam bu sene zirveye ulaştı ....
Evdeki her eşyaya satılabilir mi ? kaça gider ? gözüyle bakıyorum.
Bazen de kendi yaptığım ürünleri satışa çıkarıyorum.
Hepsini tek tek etiketleyip fiyat belirliyorum..
Satış ve pazarlama stratejilerimi oluşturup uyguluyorum.
Bu işlerden kar ediyor musun derseniz... Genellikle kazandığım parayı diğer arkadaşlardan alışveriş yaparak harcıyorum. Günün sonunda evdeki eşya sayısı azalmıyor, annem de en çok buna sinir oluyor....
Ama bir şeyi çok iyi öğrendim ki, tek başına bu iş zor... Yanıma güvenilir takım arkadaşları bulmalıyım. Bunun için arayışlarımı başlattım; hatta bir görüşme formu bile oluşturdum.
20 yıl pazarlama deneyimi olan Aydın abim bile başvuruda bulundu. Ama diğer adayları da gördükten sonra kararımı vereceğim.
Bu yaz hayata geçirdiğim projeler :
Şekerci Dükkanı :
Portekiz & İspanya tatilimiz boyunca satış standım için nasıl bir dizayn yapabilirim ; ne tür şekerler satabilirimim diye kafa yordum. Tatilde gittiğimiz her şehirdeki Flying Tiger'a uğradım ve şekerci dükkanı konseptim için bir şeyler aldım. Türkiyeye döner dönmez de standı kurup satışa başladım.
Kar zarar olayına girmeyelim... Ama eğlendim & ayrıca herkes standımı çok beğendi.
Kendime kartvizit bile yaptım :)
Taşlar ve el emeği işler:
Tatil için Datça'ya gittiğimizde kaldığımız sitede çocukların boyalı taşları sattığını gördüm.
Hemen annem ve halamla çalışarak biz de boyadık. Ama bu yetmezdi, farklı bir şeyler yapıp satışları arttırmam gerekiyordu. Halam yanında ip ve tığ getirmişti, ona bileklik ve kolyeler yaptırdım.
Datça merkezde doğal taşlar satan bir dükkan görmüştük. Ota boka iyi gelen taşlar vardı..
Ben de bu konsepti deniz kenarından topladığım taşlar iç
in uygulamaya karar verdim.
Kar kısmına gene girmeyelim.. Kazandığım parayı yan masada satılan patlamış mısırlara harcadım.
Aynı yaz, Palamutbüküne gittiğimizde gerçek bir satış standında çalışma fırsatım oldu...
Orda birçok satış ve pazarlama kuralını yaşayarak öğrendim.
1. Müşteri sormadan fiyat söyleme.
2. Müşteri standdaki eşyaları incelerken onun baktıklarına bakma ve onu sıkma..
O mutlu günden bir kare (Geceyarısı karanlık ve virajlı bir yoldan eve dönüş kısmını saymazsak)
